Terör örgütü PKK’nin elebaşısı Abdullah Öcalan’ın 15 Şubat’ta Suriye’nin kuzeyini de kapsayacak şekilde “terör örgütüne silah bırakma çağrısı” yapması bekleniyordu. Ancak terör örgütleri PKK ve YPG’yle bağlantılı SDG’den peş peşe dikkat çeken açıklamalar geldi.
Terör örgütü PKK’nin Yürütme Komitesi Üyesi Murat Karayılan önceki gün terör örgütüne yakın bir televizyon kanalında açıklamalarda bulundu.
TERÖRİST KARAYILAN’DAN ‘LOZAN’ SALDIRISI
Terörist Karayılan, terör elebaşısının “Türk ve Kürt halklarının birliğinin gelişmesi düşüncesine sahip” olduğunu savunarak; “Daha 1919 yılında Misakı Milli sınırları içerisinde Türk ve Kürt halklarının birliği temelinde bir ittifak vardı. Zaten o ittifak temelinde cumhuriyet kuruldu. Ama sonra Lozan Antlaşması’yla birlikte Türk devleti bu ittifaka sahip çıkmadı, Kürtleri inkar etti ve ‘bir tek ben varım’ dedi. Bu biçimde Kürdistan’da soykırım dönemine girilmiş oldu. MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli’nin parlamentoda yaptığı konuşma, devletin bir çıkışıydı. Zaten sonradan anladık ki devletin kimi heyetleri İmralı’ya görüşmeye de gitmişler. Önderlik bu durumu değerlendirmek ve yeni bir adım haline getirmek istiyor” dedi.
TERÖRİST KARAYILAN ŞARTLARI AÇIKLADI
İktidarın “Kürt sorununun çözümünde net bir tavır sergilemediğini” öne süren Karayılan; “Burada şunu görmek gerekiyor: Şimdiye kadar sürekli bir biçimde yaşanan bu sürecin bir savaş süreci olduğunu inkar ediyorlardı. Demek ki bir savaş var ki barışın lazım olduğu düşünülüyor. Fakat bunların tüm uygulamaları tersi yöndedir” ifadelerini kullandı.
Terör örgütünün silah bırakmasının Türkiye’nin bir sorunu olduğunu savunan Karayılan, dikkat çeken şu ifadelerde bulundu:
‘BİR TEK ÇAĞRIYLA BU İŞ BİTER Mİ?’
“AKP’li yetkililer ‘Öcalan silah bırakma çağrısı yapsın’ diyor. Diyelim ki, Öcalan çağrıda bulundu. Peki, bir tek çağrıyla bu iş biter mi? Biz on binlerce silahlı gücü bulunan bir hareketiz. Bu güç ideolojik bir güçtür; inançlı insanlar topluluğudur. Sadece bir videolu çağrıyla bir şey olmaz. Silah bırakmak için kongre kararı gereklidir. PKK Kongresi’nin toplanması ve böylesi bir karar alması gerekir. Bunun için öncelikle Öcalan özgür olmalı ve bir yerde özgür bir biçimde konuşmalı. Bu teknik yoluyla mı olur, farklı yöntemlerle mi olur, heyetler yoluyla mı olur, bu tür çalışmalar üzerinde durulmalı. Öncelikle bir ateşkes gerekir. Ateşkes olmadığı müddetçe biz burada nasıl silah bırakmayı gündemimize alabiliriz ki? Zemin nasıl yaratılabilir? Önce çift taraflı ateşkes olabilir; sonra dil değiştirilerek barış dili kullanılabilir; ikna çalışmaları yürütülür; kanaat oluşturulur ve o zaman gerekenler yapılır. Eğer ki bunlar gerçekleşirse, kuşkusuz o zaman silahın da bir anlamı kalmaz.”
SDG DE SİLAH BIRAKMAYACAĞINI AÇIKLADI
Terörist Karayılan’ın yanı sıra terör örgütü PKK’nin Suriye kolu YPG’yle bağlantılı SDG’nin Şimal Demokratik Tugayı Sözcüsü Mahmud Habib ise basına yaptığı açıklamada; SDG’nin silahlarını teslim etmeyi düşünmediğini belirterek, “SDG’nin deneyimi, gelecekteki Suriye ordusu için güçlü bir destek ve katkı olacaktır” ifadelerini kullandı.
